Günümüzde kravat takmak, prestij ve şıklık açısından oldukça değerli sayılsa da tarihi incelediğimizde ortaya çıkış hikâyesinin bununla sınırlı olmadığını görüyoruz.
Bazı kişilerin gün boyu boğazı sıkan gereksiz bir bez parçası olarak gördüğü kravatın geçmişi milattan öncesine kadar uzanıyor.
MÖ 221 yılına, Çin İmparatorluğu’na uzanan bir tarih.
1974 yılında açılan Çin İmparatoru Qin Shi Huang’ın mezarında, mezarın çevresinde bulunan 7500 asker heykelinin boynunda kravat benzeri bir bez parçası görülmekte.
Başta bunun soğuk için alınan bir önlem olarak kullanıldığı düşünülse de Çin kültüründeki bir inanışa göre kullanım amacını soğuğu engellemek değil, kültürde yaşam enerjisinin çıkış noktası olarak sayılan ademcik kemiğini korumak olduğu anlaşılmıştır.
Kültürel bir inanıştan, ihtiyaca uzanan bir hikâye.
Kelimenin aslı Fransızca “cravate”, Hırvatlar anlamında kullanılan croates veya cravates’ten gelmektedir. 1635 yılında, 30 Yıl Savaşları devam ederken Fransız Kralı XIII. Louis’in ordusunda yer alan Hırvat askerleri, giyimlerindeki bir detay ile diğer askerlerden ayrılıyordu.
Hırvat askerlerin boynunda kravat benzeri bir bez parçası bağlıydı. Bu bez parçaları renkliydi ve ceketlerini bir arada tutmak için kullanılıyordu. Günümüzdeki kravat tanımının buradan çıktığı düşünülüyor.
Ayrıca bu bez parçalarının, askerleri savaşa uğurlarken eşleri ve anneleri tarafından hatıra olsun diye boyunlarına takıldığı bilgisi bazı kaynaklarda yer alsa da henüz kanıtlanabilmiş değildir.
İhtiyaçtan ortaya çıkan bez parçası, modanın vazgeçilmezi haline geldi.
Kral XIII. Louis, askerlerin boynundaki bu bez parçalarından çok etkilenmiş ve kullanmaya başlamıştır.
Kraliyet toplantılarında zorunlu bir aksesuar haline getirilen kravat, tüm Fransa’da kullanılmaya başlanmış ve bir moda haline gelmiştir.
Fransa’yı kasıp kavuran kravat, diğer Avrupa ülkelerinde de benimsenmiştir. Farklı stillerde farklı bağlama teknikleri ortaya çıkmıştıştır. Özellikle, Windsor ve Four-in-Hand düğümü, bugün hâlâ en popüler kravat düğümleri arasındadır.
Kravat, sosyal hiyerarşinin önemli parçası haline geldi.
20. yüzyılın başında, büro işlerinin yükselişiyle birlikte kravat, beyaz yakalı işçilerin önemli bir parçası haline geldi. Kravat takmak, takan kişinin makine kullanan bir işçi olmadığının ve sosyal hiyerarşide daha yüksek bir seviyede olduğunun sembolik bir göstergesi olarak hizmet etmiştir.
Kravatın kullanım sıklığı, son yıllarda iş hayatında giyim standartlarının değişmesi ve daha rahat bir giyim tarzının benimsenmesiyle birlikte azalmıştır. Binlerce yıldır çeşitli sebeplerle kullanılan kravat, belki binlerce yıl kullanılmaya devam edecek fakat gün geçtikçe gücünü kaybedecek gibi görünüyor.
