31 Mart 2024’teki yerel seçimlerde İstanbul’da yeniden aday olarak gösterilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ataköy Baruthane yapılarının açılış törenine katıldı. Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, yerel seçimlere ilişkin mesajlar verdi.
“BU MİLLET HADDİNİZİ BİLDİRECEK”
İsim vermeden rakibi Murat Kurum’a yüklenen İmamoğlu, “Biz iş yapıyoruz, icraat yapıyoruz, göz boyamıyoruz. Başkalarını ayrıştırıp bir düşmanlık sahası asla oluşturmuyoruz. Biz burada geçmişle geleceği buluşturuyoruz. Siz-biz demeden hareket eden, insanlarına hizmet ederken ayrıştırmayan bir ekibiz. Bize tam da bunun tersi biçimde saldırıya geçenlere buradan söyleyeyim; size bu millet haddinizi 31 Mart 2024’te bildirecek” dedi.
İmamoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları;
“Belli ki sayın bakanla olan fotoğraf, bu işin ne yazık ki belli ayarları ve dengeleri ülkemizde bu yeni rejimle beraber bozuldu. Ülkemizin belli bakanlıkları ya da kuruluşları her ne koşulda olursa olsun bu tür ortamlar hassasiyetle yaklaşmalıdırlar. Ama yeni sistem başta sayın cumhurbaşkanının şahsi duruşu dili ve tavrıyla beraber onun atadığı bakanların tutumlarıyla başka bir yere evrildi. Ama biz buna alışığız.
“FOTOĞRAFI ÖNEMSEMİYORUM”
Bu fotoğrafı elbette önemsemiyorum çünkü İstanbul’da yaklaşık 20 küsür yıldır iktidar olan siyasi aklın yaklaşık 21 yılı aşkın süredir Türkiye’yi yöneten bir siyasi aklın çözüm bulamadığı işleri biz ihya ettik. Yapıyoruz. Bunun gibi çamura, dönmüş yapıları ecdat yadigarı diyerek hayata kazandırıyoruz. Öyle tek bir fotoğrafla bu işler olsaydı muhtemeldir ki son 21 yıl içerisinde muhtelif ulaştırma bakanları belediye başkan adayları ya da belediye başkanları binlerce fotoğraf çektirmişlerdir. Ama biz fotoğraf çekilmek için değil milletimizin sorunlarına çözüm bulmak için yola çıktık. Bana başarılar, onlara topyekûn başarılar.
“BU İŞİN TEK BAŞINA ÇÖZÜMÜ OLMAZ, OLAMAZ”
(Kurum’un topyekun açıklamasına) İstanbul’un kentsel dönüşüm ile olan mücadelesi 99 depreminden beri devam ediyor. Son 25 yıldır verilen bu mücadele aynı hızla devam ettiği takdirde İstanbul’un kendine gelme süresi 80-90 yıl. Yalvardık yakardık ısrar ettik bu işi bütünlükçü bir yapıya getirelim diye. Bu işin tek başına çözümü olmaz. İçimizi tamamen Bakan Kurum’a dökmüş bir belediye olarak, görüşmeler kesilmiş (işaret parmağıyla) bu şekilde yol göstermişlerdir. Bu işin tek başına çözümü olmaz, olamaz, olmamıştır da. Ama bu işin şöyle bir çözümü vardır topyekûn. Ben Kurum’un ‘topyekûn’ ifadesini anlıyorum ama topyekûn seferberlik duygusuna bir katkıları olmadığını görüyorum. Bundan sonra olmasını arzu ederim. Bütün depremle ilgili mücadele millidir ama İstanbul’a dair daha büyük bir milli sorumluluk vardır çünkü beka sorunudur. Ben hâlâ aynı masada çalışmaya ve o masanın neferi olmaya hazırım. bir adım geri atmam, o masada olmaktan onur duyarım gelin konuşalım.
“ARKAMDA KİMİN KOŞTUĞUNA BAKMAM”
Rakibin pozisyonuna bakmadan kendi rekorlarını kıran bir maraton koşucusu gibi sürece odaklı ve her daim rekor kıracak şekilde koşuya hazır bir adayım. Arkamda kimin koştuğuna bakmam, ben önümde kıracağım rekorlara bakarak koşmaya devam edeceğim. Sonuçları Allah bilir.”