Alman Başbakanı Türkiye’yi Hem Övdü Hem Üzdü. Bazı Şirketlerin Bu Adımı Atmaktan Çekindiklerini Söyledi
Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Türkiye’de bulunan Alman şirketlerin buradaki operasyonlarından çok memnun olduklarını ancak bazı şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmaktan çekindiklerini söyledi.
Türkiye’de bulunan Alman şirketlerin buradaki operasyonlarından çok memnun olduklarını bildiklerini belirten Schulz , “Çok olumlu deneyimler edindiklerini biliyoruz. Fakat yeni yatırımcıları çekmek ayrı bir konu. Bazı şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmaktan çekindiklerini de biliyoruz” dedi.
“Yatırım koşullarının cazip olması gerekiyor” ifadelerini kullanan büyükelçi, “Bu koşulların arasında yasal güvenceler, planlama güvenliği yani uzun vadeli plan yapabilmeleri ve finansman konusunda kolaylıklar olmalı. Bunlar bekledikleri olumlu çerçeve koşulları” diye konuştu.
AA muhabirine konuşan Schulz, Türkiye-Almanya ikili ilişkilerinde enerji sektörünün önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Yenilenebilir enerji işbirliğinde olumlu gelişmeler var. Özellikle hidrojen gerçekten geleceğe yönelik stratejik bir öneme sahip. Türkiye ile Almanya hidrojenin geliştirilmesi noktasında uygun iki partner” dedi.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin geçmiş yılları rekorlarla kapattığını ve rekor beklentilerinin devam ettiğini, Türk-Alman ticari ilişkilerinin çok çeşitli alanlarda ve oldukça kapsamlı olduğuna işaret eden Schulz, köklü geçmişi olan iki ülke ilişkisinin aynı zamanda son derece dengeli ilerlediğini aktardı.
Schulz, Almanya’nın ihracat yaptığı en büyük ve en önemli ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
“Almanya aynı zamanda Türkiye’nin ihracat yaptığı en önemli, en büyük ülke ve Türkiye’nin ithalat yaptığı ülkeler arasında da Rusya ve Çin Halk Cumhuriyetinden sonra üçüncü sırada yer alıyor. Buna rağmen biz ilişkilerimizin bu alanda daha da yoğunlaşmasını, daha da gelişmesini istiyoruz. Hem ticaret alanında hem yatırımlar alanında. Enerji sektörü gerçekten ikili ilişkilerimizde çok önemli bir yer teşkil ediyor. Türkiye’de 8 bini aşkın Alman şirketi yatırım yapmış ve hala faaliyet gösteriyor. Bu şirketler içinde enerji sektöründe çalışan çok sayıda şirket var.”
ENERJİ SEKTÖRÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Schulz, Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck’in geçen yıl ekimde beraberinde enerji sektörünün temsilcileri ile Türkiye’yi ziyaret ettiğini anımsattı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın da Ankara’da gerçekleştirilen 5. Türk-Alman Enerji Forumu’nda Alman yatırımcıları Türkiye’ye davet etmesinin Alman heyetinde memnuniyetle karşılandığını ifade eden Schulz, şöyle devam etti:
“Birkaç yıldır Türk-Alman enerji forumu ülkelerimizde gerçekleştiriliyor. Foruma enerji sektöründen kamu ve özel sektör temsilcileri katılarak işbirliği imkanları üzerinde görüşmeler yapıyor. Bu forumun son derece yapıcı ve verimli bir forum olarak çalıştığını vurgulayabilirim. Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve yeşil enerji dönüşümünde önemli hedefleri var. Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları ve tedarik zinciri alanlarında önemli yatırım imkanları da var. Bunun dışında iklim değişikliği ile mücadele, sanayinin karbonsuzlaşması, yeşil enerji dönüşümü konularında çok yoğun işbirliği alanları ve imkanları mevcut.”
Türkiye’nin yeni üretim merkezi ve tedarik zinciri oluşturma noktasında Avrupa’ya yakın olmasının büyük bir avantaj olduğunu dile getiren Schulz, şirketlerin Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası güvenilir piyasa arayışına girdiklerini, Türkiye’nin de coğrafi konumu ve potansiyeli açısından önemli bir ülke olduğunu vurguladı. Schulz, şunları söyledi:
“Ben kesinlikle Türkiye’nin bu konuda önemli bir konumda olduğunu düşünüyorum. Hem Covid-19 salgını açısından hem de savaş açısından şirketler daha güvenilir piyasalara yönelmek zorunda hissettiler kendilerini. Piyasalar açısından ellerindeki imkanları çeşitlendirmeye doğru yöneldiler. Tabii ki Türkiye de bu açıdan önemli bir konumda çünkü coğrafi olarak yakın, kültürel olarak yakın ve aynı zamanda iki ülke birbirini iyi tanıyor. Yani birbirine yabancı değil. Zaten Türkiye’de örneğin güneş panelleri üretimi alanında çok önemli şirketler var. Kapsamlı bir üretim yapılıyor. Almanya Covid-19 salgını öncesinde de ve Ukrayna’daki savaş öncesinde de zaten yenilenebilir enerji konusunda çok yoğun bir çalışma içindeydi. Şimdi bu daha da yoğunlaşacak. Türkiye’nin bu noktada mutlaka önemli bir rolü olacaktır.”