HEDEP milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in Adalet Bakanı Yılmaz Tunç‘la görüşmesinin “HEDEP ve AK Parti arasında yerel seçime yönelik temas” olarak değerlendirilmesi siyasi kulisleri hareketlendirdi. Önder ve Buldan, görüşmenin cezaevlerindeki “hak ihlallerine” yönelik olduğunu açıkladı. Buna karşılık, iki parti arasında, partide yetkili konumda olmayan isimler arasında temas trafiği olduğu iddiaları konuşuluyor.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (HEDEP) öncülü konumundaki HDP’nin, bir önceki yerel seçimde, İstanbul, Ankara, Adana, Antalya ve Mersin’in de aralarında olduğu kentlerde aday çıkarmaması, CHP’nin bu kentlerde seçimi kazanmasını sağlamıştı. Ankara kulislerinde uzun süredir, “AKP’nin HEDEP’in bu kentlerde aday çıkması konusunda temaslarda bulunduğu” iddiası konuşuluyor.
“Açık ittifak” şartı
HEDEP tabanında, son genel seçimden sonra, partinin kendisiyle açık temas kurmayan partilerle birlikte politika üretmesi eleştirileri dillendirildi. Bu eleştiriler doğrultusunda, HEDEP “açık ittifak” şartıyla yerel seçime hazırlanmaya başladı. HEDEP, açık ittifak olmazsa, partinin menfaatleri doğrultusunda bir politika yürütmeyi hedefliyor.
CHP temas kurabilir
CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in bu durumu dikkate alarak önümüzdeki günlerde HEDEP yönetimi ile temasa geçeceği ve uygun bir tarihte görüşme talebinde bulunabileceği ileri sürülüyor.
Batıda da belediye
Ankara’da geçtiğimiz hafta yerel yönetimler konferansı düzenleyerek yerel seçimler için yol haritasına son şeklini veren HEDEP, öncelikli olarak kayyım atanan belediyelerin hepsini geri almayı amaçlıyor. Parti yönetimi, kurduğu ittifaklar sayesinde batıda da bazı belediyeleri kazanmak istiyor. Özellikle Mersin’in Akdeniz ve Toroslar belediyelerine özel önem veriliyor.
Geçen salı günü yapılan HEDEP’in Meclis Grup Toplantısı’nda yerel seçime ilişkin bilgi veren Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, üzerinde tartışmanın devam etmesine rağmen ortaya bir çerçeve çıktığını belirterek, ittifaklara açık olduklarını, bu konuda seçeneksiz olmadıklarını söyledi. Bakırhan’ın, “Bölgede kazanan, batıda kaybettiren pozisyondan çıkacağız. Hem bölgede kazanan hem batıda kazanan bir pozisyon içinde olacağız” yönündeki açıklamasına da dikkat çekiliyor.
Bakırhan’ın bu sözleri, olası ittifak görüşmelerinde HEDEP’in öne çıkacak taleplerinden birinin de bu olacağını gösteriyor.
AKP’den temkinli izleme
CHP’nin HEDEP ile olası temas trafiği, AKP yönetimi tarafından yakından izleniyor. AKP’nin HEDEP’le yerel seçim pazarlığı ya da ittifak görüntüsü vermek istemediği biliniyor. Buna karşılık, İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehirleri kazanma ihtimalinin HEDEP’in aday çıkarması ile güçleneceği değerlendiriliyor.
HEDEP tabanında da AKP’ye karşı tepki var. HEDEP’li belediyelere kayyım atanması, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın tutuklu olarak yargılandığı “Kobani Davası”, HDP’nin kapatılmasına yönelik Anayasa Mahkemesi’nde devam eden dava ve İmralı hükümlüsü Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüştürülmemesi HEDEP tabanındaki tepkinin nedenleri olarak gösteriliyor.
HEDEP’in öncelikli talepleri
HEDEP’li Buldan ve Önder’in Adalet Bakanı Tunç’la görüşmesi, kulislere “Yerel seçim görüşmesi” olarak yansıdı. Ancak bunun doğruyu yansıtmadığı ortaya çıktı. Buna karşılık, iki parti arasında yerel seçime dair doğrudan bir görüşme olmamasına rağmen taleplere ilişkin aracılarla dolaylı mesaj alıp verme şeklinde yoklamalar yapıldığı ileri sürüldü.
HEDEP’in iktidardan beklentisinin, yerel seçim öncesi yeni bir açılım yapması, İmralı ile görüşmenin yeniden sağlanması ve kayyım uygulamasına son verilmesi olduğu öne sürüldü. Kulislerde, buna karşılık, AKP’nin de HEDEP’ten yerel seçimde yargılanmamış, sicili temiz isimlerin aday gösterilmesini, başta İstanbul olmak üzere batıdaki büyükşehirlerden aday çıkartılmasını beklediği kulislerde iddia olarak dile getiriliyor. Bazı milletvekillerinin bu kapsamda aday gösterilebileceği önerisinin de konuşulduğu ifade ediliyor.
Ancak bir süre önce ortaya atılan bu kulisler doğrulanmış değil. Buna karşılık, kulislere yansıyan bilgilerle ilgili herhangi bir açıklama da yapılmadı. Partilerin pozisyon almalarının ancak karşılıklı yapılacak açıklamalarla ve güven verici adımlarla mümkün olabileceği de konuşuluyor.